ana-24514222849_1170-39-16

Häfele Concept
Yap Bi' Yenilik

SANATLA BÜTÜNLEŞMİŞ BİR DEKORASYONUN TAM ZAMANI

Sanatsal unsurlar estetik değerler üzerine inşa edilmiş dekorasyon akımlarında elbette önemli bir yer kaplıyor. Renk, stil ve form uyumunda da sanatsal çizgileri değerlendirmenin önemi büyük. Bunların hepsi benzersiz bir şıklık yaratmada oldukça etkili.

Dekorasyonunuza sanatla bütünleşmiş bir nitelik kazandırmak ise bu benzersiz şıklığa daha farklı dokunuşları gerektiriyor. Sanatın yaşam alanınıza katacağı değeri ve derinliği artırmak bu dokunuşlara bağlı.

Evinizle daha yoğun bir ilişki içerisinde olacağınız kış ayları dekorasyonunuzu sanatla bütünleştirecek dokunuşlar için #tamzamanı. Bu amaçla hayata geçirebileceğiniz ilham verici fikirleri sizin için özetledik.

1-KOLEKSİYONER SEZGİLERİYLE HAREKET ETMEYE ÇALIŞIN

Konuya koleksiyonerlik üzerinden giriş yapmak fazlasıyla iddialı görünebilir. Hele ki bazı sanat eserlerinin önemli bir yatırım aracı olarak görüldüğü hesaba katılacak olursa. Ancak kast ettiğimiz şey ne doğrudan koleksiyoner olmak ne de bu uğurda bir servet harcamak.

Her koleksiyonerin başını döndüren bir ilk göz ağrısı vardır. Üstelik bu çoğu kez ismi pek de duyulmamış bir sanatçıya ait olur. Nedenini kendisine dahi açıklayamasa da o biricik ve benzersiz eserin sahibi olmak ister.

Yaşam alanınızda sanatla bütünleşmiş bir dekorasyon oluşturmak istiyorsanız siz de bir koleksiyonerin sezgileriyle hareket ederek derinliklerinizden çıkagelen bu sebepsiz arzuya güvenmelisiniz. Zira bu arzu sizin sanatsal bakış açınızı yansıtan estetik beğeniniz. Dekorasyonunuza dâhil edeceğiniz o ilk eser ise sanatla bütünleşme yolculuğundaki kılavuzunuz.

Bu kılavuz o andan itibaren başkalarının aslında size hiç de uymayan fikir ve beğenilerinden ya da tabiri caizse sanat piyasasının değerlendirmelerinden bağımsız tercihlerde bulunabilmenizin de garantisi. Bu sayede kendi içinde bütünlüğü olan, eklektizmden uzak türde bir sanatla bütünleşmiş dekorasyonun temelini atmış olacaksınız.

2-MEKÂNDA SANAT ESERLERİYLE BİR HİKÂYEYE ALAN AÇIN

Sanat eserini bir karakter olarak düşünelim. O zaman ona yer vereceğiniz mekân da içinde soluk alıp vermeye başlayacağı hikâyesi olur. Bu hikâyenin sizi siz yapan geçmişinizin bir parçası olması elbette olası. Ancak şart değil.

Zira aslında hikâyenin kelimelere hiç dökülmeden sizinle ve sanat eserleriyle birlikte mekânda gelişip boy atması daha kıymetli. Yapmanız gereken tek şey bu hikâyeye alan açmak.

Bu alanı açmada eserlerin kullanım biçimiyle alakalı pek çok faktör var. Bazı durumlarda birden fazla sanat eseri birbirlerinin etkisi kırarak hikâyenin gelişimini de engelleyebilir. Ya da aynı eserler sıra dışı asimetrik bir mizansen sayesinde güçlü bir hikâyenin parçası olabilir.

Aynı sanatçının farklı eserleri hikâyede birbirini takip eden bir izlek oluştururken farklı sanatçıların aynı tema etrafında verdiği ürünler o hikâyenin temel çatışmasına yol açabilir.

Eserin yanında konumlandıracağınız bir canlı bitki ya da bir teleskop hikâyenin seyrinde de farklı etkiler yaratırlar. Oturma şekline göre göz ucuyla algılamanızla cepheden karşılamanız sizin de o hikâye içerisindeki yerinizi belirler.

Kısacası sanatla bütünleşmiş bir dekorasyonun çok net standartları olduğunu söyleyemeyiz. Alandaki kullanımınıza bağlı olarak yukarıda tanımlamaya çalıştığımız hikâyenin ortak yaratıcısı olan gözünüzün algısı ile zihninizin çağrışımları bu bütünleşmenin olup olmadığının tek kıstası sayılabilir.

3-UYUM MU DAHA ETKİLİ YOKSA TEZAT MI?

Dekorasyonunuz ile içerisinde yer vereceğiniz sanat eserlerinin uyumlu ya da tezat olması ayrı ayrı tercih edilebilecek özellikler. Her ikisinin de farklı yönlerde etkileri var.

Modern Country, bohem, minimalizm ya da endüstriyel… Dekorasyon stiliniz hangisi olursa olsun onunla uyumlu sanat eserleri bulabilmeniz mümkün. Yine aynı şekilde tercih ettiğiniz renkler ile desenleri bu eserlerle destekleyebilirsiniz. Böylece sanatı stilinizin, renklerinizin ve desenlerinizin bir parçası haline dönüştürebilirsiniz.

Diğer taraftan tezatlığın da farklı bir gücü var. Minimalist bir dekorasyonda Toulouse–Lautrec’in Belle Époque Çağı’nı yansıtan coşkulu eserlerini andıran bir tablo ya da endüstriyel tarz ile Van Gogh sarısının hüznü oluşturacakları kontrastla kuvvetli bir etki yaratabilirler.

Dekorasyonunuz ile onunla bütünleşmiş sanat eserlerinin bu tezatlığı her ikisini de farklı açılardan öne çıkarır. Uyumun geri plana itildiği bu iddialı yaklaşımın dikkatli bir şekilde uygulanması gerekir. Aksi halde kontrastın kuvveti mekâna da olumsuz yansıyabilir.

4-FARKLI TÜR VE TEKNİKLER ARASI ETKİLEŞİME AÇIK OLUN

Sanatla bütünleşmiş bir dekorasyon için kendinizi belirli türler ve tekniklerle sınırlamamanızda fayda var. Ne kadar zıt olurlarsa olsunlar doğru tercihlerde bulunulduğunda aralarındaki etkileşim çarpıcı bir bütünlük yakalamanızı sağlayacak.

Pop art ile minyatür; Giacometti’nin eserlerini andıran metal heykellerle toprak seramik; akrilik boya ile ebru… Bunları bir araya getirmenin kolay olduğunu söylemiyoruz.

Ama şunu hayal edebilirsiniz. Bu eserleri yapan sanatçılar buluşsalardı ne konuşurlardı? Birbirlerinden nasıl etkilenirlerdi? Bu soruları somut eserler üzerinden çoğaltıp cevaplayabildiğinizde aynı alanda yan yana bulunmalarının yolunu da açmış olacaksınız.

Birlikte yaratacakları etkinin tek başlarına olduğundan kat kat artması ise size büyük bir keyif olarak dönecek. Sanki 19. Yüzyıl Avrupa’sının bir balo salonunda Dede Efendi’ni Gülnihal eseriyle vals yapan insanları izler gibi…

5-BIRAKIN KENDİ YERLERİNİ KENDİLERİ BULSUN

Dünyanın en özgür ruhlu canlıları olan kedilerin belki de tek ortak noktası kutulara olan aşkları. Evin içerisindeki heyecanlı bir oyun sırasında vakit kazanmak ve plan yapmak için kendilerini adeta dokunulmaz ve görünmez kıldıkları bu kutulara sığınmalarıysa kendilerinin yazdığı bir bilim kurgu masalı. O kutu dünyanın merkezi sanki.

Sanat eserlerinin yerlerini de kedilerin kutularına benzetebiliriz. Elbette sizin onları dilediğiniz yerde konumlandırmanız mümkün. Ancak dünyanın merkezinin hepsi için farklı bir yer olduğunu bilmelisiniz. Ve bu yeri bulmalarına izin verin. Meseleye açık fikirli yaklaştığınızda zaten o eseri oraya kendi ellerinizle yerleştireceksiniz.

Bunun tersi durumlarda genelde karşılaşılan iki uç nokta var. Ya baş köşe ya da işlevsiz boş alanlar. Peki neden bir pencere olmasın? Dış dünyayla bağlantınızı kesmesini sağlayarak ona yüklediğiniz anlam ve mekâna olan etkisini bambaşka bir noktaya yükseltmiş olacaksınız.

Kediler ve kutuları, dünyanın merkezi ya da pencereye asılmış bir tablo… Bunların hepsi meseleyi daha iyi anlatabilmek için başvurulmuş unsurlar. Elbette kendinizi günışığından ya da temiz havadan mahrum bırakmanızı önermiyoruz. Kast ettiğimiz şey sanat ve onunla bütünleşmiş bir dekorasyonda yerleştirmeye de bir sanatçı kadar özgür ruhlu bir açıdan bakabilmek, zihnimizi sınırlayıcı tüm açılardan kurtulmak gerektiği.

6-DUVARLARIN ARTIK SİZE AİT OLMADIĞINI KABULLENİN

Duvarlar elbette yaşam alanınızın sınırlarını oluşturur. Dekorasyonunuzun sanatla bütünleşmesi ise dünyanızın sınırlarını genişletir. Bu açıdan bakıldığında duvarlar artık size değil orada var oldukları sürece esasen sanat eserlerine aittir.

Yüksek tavanlı yaşam alanları, iki ya da üç katlı evlerdeki merdivenler ve katlar duvarların sanat açısından değerlendirilebilmesi için farklı uygulamalara olanak tanır.

Ancak mesele sanatla bütünleşme olduğunda konuyu duvara çivi çakıp çerçeve asmanın ötesinde ele almak gerekir. Mesela önce çerçeveden kurtulalım. Çerçevesiz asılmış bir tablo, bir minyatür ya da fotoğraf eseri duvara yönelik algıyı da değiştirir. Tavan, zemin, kolon, kiriş ne varsa hepsinin dışına taşmasını sağlar.

Çerçevenin ardından sıra çiviyi de atmaya gelsin. Bu kez büyük bir tabloyu doğrudan zemine yerleştirip duvara yaslayın. Emin olun tabloyla her göz göze geldiğinizde farklı bir açıdan bakacak, duvarda asılı durduğu haline kıyasla her seferinde başka bir detay yakalayacaksınız.

Eserin bulunduğu duvarın diğerleriyle etkileşimi de çarpıcı sonuçlar doğurur. Bu etkileşim içinse sadece farklı boylarda birkaç ayna yeterli. Tam karşısına ya da yan duvarlara asacağınız bu aynalar eserin de yaşam alanınıza farklı açılardan yansımasını sağlayarak derinlik katar. Düz bakarken göremediğinizi fark etmenin yolu bazen ters ya da yamuk bakmaktan geçer.

Aynanın mekân ve o mekândaki bir tablo üzerindeki etkisini daha iyi anlamak için sanat tarihinin en önemli ressamlarından Velázquez’in modellerini aynadan resmederken kendi yansımasına da yer verdiği Las Meninas (Nedimeler) eserini inceleyebilirsiniz.

7-ODAKLANMAYI ARTIRAN BİR AYDINLATMA TERCİH EDİN

Dekorasyonda önemi giderek yükselen aydınlatmayı üç temel özelliğiyle değerlendirebiliriz. Ambiyans yaratması, işlevselliği ve odaklanmayı artırması.

Sanatla bütünleşmiş bir dekorasyon için ambiyans elbette olmazsa olmaz. Ancak bu ambiyansı yaratmanın yolu biraz da odaklanmadan geçiyor.

Bu açıdan aydınlatmaya yönelik çözümlerinizin yaşam alanınızdaki sanat eserlerine göre belirlenmesi önemli. Mekâna ilk kez giren birinin bu eserlere kolaylıkla odaklanabilmesini sağlamalısınız.

Bunun için sahne ışıklarının sadece ve sadece onlara yönelik olması da şart değil. Alanın geri kalanından farklı ve özel yerleştirilmiş lokal bir aydınlatmayla da sanat eserini belirgin kılabilmeniz mümkün. Bu da sanatla bütünleşmiş bir dekorasyona ulaşmanızdaki en etkili yollardan biri.

***

Evinizle daha yoğun bir ilişki içerisinde olacağınız kış aylarında dekorasyonunuzu sanatla bütünleştirmenizi sağlayacak ilham verici fikirleri sizin için özetlemeye çalıştık. Bunlardan bazıları üzerinde düşünülmesi gereken önermeler ile alternatiflerdi. Bazıları ise sorulardan ibaretti.

Her koşulda önermeler ile alternatifleri değerlendirecek ya da soruları cevaplayacak olan sizsiniz. Bunun için çok büyük eserlere ihtiyacınız yok. Sanatın doğasında var olan yaratıcılığa ve cesarete sahip olmanız yeterli.

Bu yaratıcılık ve cesarete sahip olduğunuzu düşünüyorsanız sanatla bütünleşmiş bir dekorasyonun #tamzamanı.

İnternet sitemizde çerezler vasıtasıyla kişisel verileriniz işlenmektedir. Zorunlu çerezler, internet sitemizin çalışması, güvenliği ve bilgi toplumu hizmetlerinin sunulması amacıyla kullanılmaktadır. Bunlar dışında kalan ve açık rızanızı gerektiren çerezler ve diğer tanımlama teknolojileri ise, reklam/pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi (reklam-pazarlama çerezleri); kullanıcı davranışlarının analiz edilmesi, istatistiki ölçümleme ile internet sitemizin performansının iyileştirilmesi (performans-analitik çerezler) ve/veya kişiselleştirme ve tercihlerinizin hatırlanması ile internet sitemizin daha işlevsel kılınması (işlevsel çerezler) amaçlarıyla kullanılmaktadır. Daha detaylı bilgi için Çerez ve Diğer Tanımlama Teknolojilerine Yönelik Aydınlatma Metni'ni inceleyiniz.