EVİNİ VE ZİHNİNİ DİNGİNLEŞTİRMEYİ #HayalEt: ZEN STİLİ
Esasen bir dekorasyon stiliyle sınırlı bir şekilde algılanmaması gereken ve Hindistan kaynaklı bir felsefi akım olan Zen, kelime itibarıyla Japoncada meditasyon anlamına gelir. Doğanın ve doğalın esas olduğu Zen’de kişinin zihinsel ve bedensel olarak arınması amaçlanır. Bunu sağlamak için de uyum, denge ve rahatlama gerekir.
Zen stiline göre evinizi mutlu ve huzurlu bir yuvaya dönüştürebilmek için fazlalıklardan arındırılarak meditatif ve doğal enerjiye alan açılmalı. Uzun, yorucu ve gürültülü bir günün ardından dinginleşerek rahatlamanın yolu bu.
Doğanın üretken gücünü hissettiğimiz yaz aylarının bu ilk günlerinde gündeliğin yoruculuğundan uzaklaşarak evinizi ve zihninizi dinginleştirmeyi #HayalEt’menizi sağlayacak zamansız Zen stiline dair ilham verici fikirleri sizin için derledik.
KATI KURALLAR YERİNE UYUM, DENGE VE RAHATLAMA
Zen’in diğer dekorasyon stillerinden en önemli farkı keskin kurallar içermemesi. Yani ortada çok katı bir yapılacaklar ya da yapılmayacaklar listesi yok, bir amaç var. O amaç da uyum, denge ve rahatlamayı esas alan dingin ve huzurlu yaşam alanları oluşturmak.
Bu noktada meditasyon ile dekorasyon stilinin bir arada ele alınması son derece makul ve kıymetli. Mekânın zihinsel ve bedensel arınma sağlayarak enerjinizi yenileyeceğiniz bir meditasyon alanı olarak düzenlenmesi hedefleniyor. Böylece kentin temposu ve gündemin stresinden uzaklaşarak hayatınızı pozitif yönde geliştirebileceğiniz öngörülüyor.
Zen stiline göre bu öngörünün gerçekleşebilmesi için rahatlık ile konforun sağlanması belirleyici. Bu da Zen’in dekorasyon açısından minimalist yaklaşımına ayırt edici bir özellik kazandırıyor.
MİNİMALİZM İLE RAHATLIK BİR ARADA
Zihnimizin dinginleşmesi her şeyden evvel bunu engelleyecek durumları hayatımızdan ve çevremizden çıkarmaktan geçer. Fazlalıklarından arındırılmış sade bir hayat hem davranış hem de düşüncede doğallığı sağlayarak öze dönmeyi kolaylaştırır.
Zen stili bu doğallığı ve öze dönüşü büyük mobilyaların ve eşya karmaşasının olmadığı kendine özgü bir minimalizm ile sağlar. Sade ve düz tasarım çizgileri ön plana çıkar. Belirli bir görevi olmayan ve ihtiyaç duyulmayan gereksiz eşyalar bulunmaz. Mümkün olduğunca çok amaçlı, pratik ve işlevsel az sayıda mobilyaya yer verilir.
Bu yaklaşım yaşam alanlarına ferahlık ve huzur getirir. Ortamın meditatif etkisinin zeminini hazırlar. Böylece zaman zaman birbirlerine zıt gibi algılanan minimalizm ile rahatlık aynı stilde buluşmuş olur.
SU GİBİ AKIP YAYILAN BİR ENERJİ
Zen stilinde eşyaların mümkün olduğunca az olması formları, renkleri ve hatlarına da yansıyan bir özellik. Bu yalınlık içerisinde parlak ve karışık renkler ya da oymalı detaylara yer verilmez. Süslü oryantal çizgiler yerine yumuşak hatlı ve göz yormayacak bir sadeliğin rahatlatıcı gücünden yararlanılır.
Aksesuarların ise azdan daha az olması istenir. Zira çok yer kaplamasalar bile dikkat dağıtarak zihin yorgunluğuna yol açabilecek gereksiz objelerle vedalaşılması amaçlanır. Böylece yaşam alanında kişinin kendisine ve zihnine yer açılabilir.
Boş duvarların ya da halı kullanımı yerine ahşap zeminin ön olana çıktığı Zen stilinde enerjinin dolaşımı büyük bir önem taşır. Gereksiz en küçük bir detay dahi bu dolaşımı olumsuz yönde etkiler. Tüm bunlardan arındırılmış bir yaşam alanında enerji serbest kalarak su gibi akıp kolayca her köşeye yayılır.
DAĞINIKLIĞA KARŞI VERİMLİ DEPOLAMA ALANLARI
Zen öğretisi daima sakin kalarak çevreye karşı farkındalığın artırılmasını hedefler. Bu da gündelik hayatın temposunu düşürmeyi gerektirir. Ancak burada kast edilenin basit bir yavaşlama olmadığını, asıl amacın zamanı sindirerek iyi değerlendirmek olduğunu belirtmeliyiz.
Zen stiline göre zamanı iyi değerlendirebilmek için hayattaki önceliklerin belirlenmesi büyük önem taşır. Bu yaklaşım dekorasyona dağınıklığın ortadan kaldırılmasıyla yansıtılabilir. Bu yüzden düzensiz ve gözü yoran bir görüntü kirliliği yerine derli toplu yaşam alanları oluşturmalısınız.
Fazlalıklardan arınmak elbette düzenli bir dekorasyonun en etkili yolu. Gene de vazgeçemediğiniz eşyalarınızın kalabalık yaratmaması için verimli depolama alanlarından faydalanmalısınız. Özellikle lezzetin, sağlığın ve mutluluğun kaynağı olan mutfaklardaki kiler sistemleri bu konuda etkin bir şekilde kullanılabilir.
Atıkların ve temizlik malzemelerinin göz önünde bulunması da yaratılması amaçlanan meditatif atmosferi olumsuz etkileyebilir. Häfele’nin Mix Çok Bölmeli Çöp Kutusu ve SideBox Organizasyon Sistemi bu sorunu giderecek bir tercih.
Verimli depolama alanları sayesinde dağınıklığın ortadan kaldırılması sade yaşam alanları oluşturabilmenizi sağlar. Bu da zihninizin dinginleşmesine yardımcı olur. Yere yakın oturma grupları ve minderler, huzur verici bir boş alan hissini güçlendirir.
Hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline gelen teknolojinin, mekânın meditatif atmosferini zedelememesi için dekorasyonda işlevsel çözümler mümkün. Mobilyalara entegre aydınlatma ve ses sistemleri, büyük ekranları dilediğinizde gizlemenizi sağlayacak Lift sistemi, kabloları saklayabileceğiniz kanallar bunlardan bazıları.
DOĞAL MALZEMELERLE MEDİTATİF BİR ENERJİ
Uyumu, dengeyi ve rahatlamayı amaçlayan bir stil olarak Zen, dekorasyonda organik ve huzur veren malzemelerin kullanımını gerektirir. Ahşap, hasır, bambu ve doğal taşlar yaşam alanlarınızda meditatif bir etki yaratır.
Doğayı evinizde hissetmenin diğer bir etkili yolu tekstil ürünlerinde de organik malzemelerin tercihiyle sağlanır. Keten, yün ve pamuklu kumaşlar mekâna arzu edilen konforu kazandırır.
Doğal malzemelerin kullanımı toprak saksılara ekilecek bitkilerle de desteklenebilir. Aloe vera, lavanta ya da yasemin, dekorasyonunuza doğal bir enerji katar.
HUZURLU VE SAKİN BİR RENK PALETİ
Zen stiline göre evinizi ve zihninizi dinginleştirmek için huzurlu renkleri ve sakin tonları tercih etmelisiniz. Açık toprak tonları, bej, krem, gri, soluk pembe ve de elbette beyaz, muhtemel soft tercihler arasında sayılabilir.
Evinizdeki mobilyalarla bulundukları odanın renklerinin uyumu da önem taşır. Bu noktada mobilyaların rengini illa ki üzerlerine uygulanan boyalardan ibaret görmemek gerektiğini vurgulamalıyız.
Yaşam alanlarınızda yer vereceğiniz malzemelerin doğallığı aynı zamanda mekânın rengini de belirlemiş olur. Bambu, hasır, işlenmemiş ham ahşap, doğal taşlar ve bitkilerin natürel renkleri, Zen stilinin renk paleti içinde değerlendirilebilir.
GÜNIŞIĞI VE AMBİYANS AYDINLATMASI
Doğal ışıktan maksimum düzeyde faydalanmak Zen stilinin belirleyici bir unsuru. Güneş ışığı tüm sıcaklığı ve doğallığıyla meditasyon enerjisi ile sağlığı evinize taşımalı.
Bu açıdan mümkünse yüksek ve camlı tavanlar ile büyük pencereler değerlendirilebilir. Perdelerde açık renkli doğal ve hafif kumaşlar kullanılmalı. Keten ya da bambu ise ideal seçenekler arasında.
Doğal ışık özellikle yatak odasında çok önemli. Bu yüzden yatağın yere yakın olması ve pencerelerin kenarında konumlandırılması gerekir.
Geceleri ise rahatsız edici bir ışıklandırma yerine huzur veren bir ambiyans aydınlatması tercih edilmeli. Häfele’nin Loox LED aydınlatma çözümleri bu konuda değerlendirebileceğiniz ideal bir alternatif. Bu ambiyans mumlar ve tütsülerle desteklenebilir.
***
Gündeliğin yoruculuğundan uzaklaşarak evinizi ve zihninizi dinginleştirmeyi #HayalEt’menizi sağlayacak zamansız Zen stiline dair ilham verici fikirleri sizin için derledik.
Az sayıda eşya, doğal malzemeler, yalın çizgiler… Bedensel ve zihinsel arınma… Meditasyon ve siz, sadece kendiniz…
Kapıyı kapatıp dünyanın geri kalanını evinizin dışında bıraktıktan sonra bir hayalin nasıl hayata geçirilebildiğini keşfedeceksiniz.