YAŞAM ALANLARINA TAZE DOKUNUŞLAR: 2022 Yaz İç Mimari Trendleri
Tek başına ya da ailece hep birlikte uzun vakitler geçirilen pandemi sürecinin ardından değişen ihtiyaçlar ve yaşam dinamikleri düşünüldüğünde, ev artık hiçbirimiz için sadece bir ev değil. Dekorasyonundan aksesuarlarına mutfağından banyosuna dek her bir hücresiyle ayrı ayrı özenle ilgilenilmesi gereken canlı bir organizma adeta. Kendimizi huzurlu ve sağlıklı hissedebilmemizin yolu o organizmanın daha sağlam, daha işlevsel ve daha estetik olmasından geçiyor. 2022 Yaz dönemi iç mimari tasarımları da formlardan dokulara, renklerden alan kullanımına dek bu bakış açısını yansıtıyor.
1) DİNAMİK YAŞAM ALANLARI
Aynı mekânı sanki başka bir yerdeymişçesine farklı açılardan soluyabilmek hızla değişen dünyamızda yaşamsal bir ihtiyaç. Bu da statik konumlandırma yerine hızlıca yeniden düzenlemeye uygun eşyalarla sağlanabilecek bir şey. Bunun diğer bir yansıması da çok amaçlı ve çok işlevli kullanımı gözeten bir tasarım anlayışı. Mutfağın aynı zamanda bir çalışma alanı ya da sehpanın bir yemek masası olarak kullanılabildiği evlere çok daha fazla rastlayacağız.
2) KEYİF, HUZUR, İŞLEV BİR ARADA
Hem hep birlikte keyifli vakit geçirmeye hem de yalnız kalıp bireysel olarak ruhumuzu ve zihnimizi yenilemeye ihtiyacımız var. Birkaç kişinin aynı anda birbirlerinden bağımsız evden çalışmasına yönelik bölmeli düzenlemeler ya da bu bölmelerin kaldırılıp aynı mekânın akşamları projeksiyonla ev sinemasına dönüştürülmesi keyfi ve işlevselliği bir araya getiriyor. Kişilerin ilgi alanlarına göre spor ya da sanatsal üretim yapabilecekleri alanlar artık evlerin vazgeçilmez köşeleri. Yoga ve meditasyon gibi içsel yolculuk kapıları için oluşturulacak olan mahrem ve sessiz alanlar ise daha sağlıklı ilişkiler kurabilmemizin anahtarı aynı zamanda. 2022 Yaz dönemi iç mimari trendlerinde, tüm bu alanların dekorasyonu, rengi ya da ışığı, özel amaçlarına uygun bir biçimde tasarlanıyor.
3) YAŞAYAN MUTFAKLAR
Mutfak artık sadece belirli zamanlarda yemek pişirilen ve uygun büyüklükteyse sofranın kurulduğu bir yer değil. Trendlerde de genellikle evde ayrı bir bölüm ya da salona bir eklenti olarak çıkmıyor karşımıza. Evin odağında bulunan bir ‘merkez ada’ olarak konumlandırılıyor. Bu bakış açısıyla oluşturulan tasarımlarda nadide antika parçalarınızı sergileyebileceğiniz büfelerden kitap raflarına dek mutfağı yaşam alanıyla içiçe geçiren unsurlar yer alıyor. Son birkaç yılda edindiğimiz ekmek ya da yemek pişirme hobilerimizin, uygun donanımlı mutfaklarda sürdürülebilir doğal ve sağlıklı beslenme alışkanlıklarına dönüştürülmesi de mümkün. Biz de koleksiyonlarımızın tasarımında hem temel işlevleri için kullanılırken hayatınızı kolaylaştıracak sürpriz detaylara yer veriyor hem de bu mutfaktan öte mutfakları temel yaşam alanlarınızdan birine dönüştürüyoruz.
4) VINTAGE; SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK İLE ZAMANSIZLIĞIN BULUŞMASI
Mekâna uygun vintage ürünler sadece göze değil ruha da hitap eden yönleriyle giderek daha da fazla rağbet görüyorlar. Benzersiz bir yaşanmışlığa, derin hikâyelere doğru yolculuğa çıkmamızı sağlayan zaman makineleri gibiler. Üstelik bu zaman makinelerine erişmenin tek yolu sadece antikacılardan satın almaktan geçmiyor. Bir yakınınızın tozlu odasında çürümeye terk ettiği bir sandık, bir el arabasında yolunuza çıkan bir tahta sini, yıkılmış bir evden günümüze ulaşmayı başarmış bir kapı, hatıralarla yüklü bir dolap, hatta sokağa terk edilmiş bir sandalye… Sadece zımpara, fırça, ahşap boyası, şık kulplar, menteşeler ve birkaç saat vakitle mekâna cilasız bir doğallık, değer ve kişilik kazandırıyor.
5) DOĞAL MALZEMELERLE ÇAĞDAŞ TASARIMLAR
Doğal malzemelerin gerek özellikleri gerekse de ömrüyle çevreye verdikleri zarar alternatifleriyle kıyaslandığında yok denecek kadar az. İç mimari ve dekorasyon trendlerinde de doğal malzeme kullanımı tüm dünyada genel kabul görmeye başlamış bir yaklaşım. Üretici ve tasarımcılardan son kullanıcılara dek daha önce görülmemiş düzeyde bir bilinçlilik ve duyarlılık oluşmaya başladı. Doğal malzemelerin çağdaş tasarımlarla işbirliği yerleşik modern hayata bakış açımızı da tepeden tırnağa değiştirecek dinamikler taşıyor. Doğal olanın kusurluluğundaki mükemmeli keşfetme serüvenine ışık tutuyor.
6) ŞIK METAL DETAYLAR
Kapı, pencere, dolap ya da mutfak ve banyo donanımlarında kullanılan metal aksamlar artık mekânın bir parçası olarak düşünülmesi gereken unsurlar haline geldi. Bir kapının kolu, bir mutfak çekmecesinin kulpu ya da bir musluk, dekorasyonunuza hareketlilik ve derinlik katacak formlarda tasarlanıyor. Kullanılan malzeme ve renklerin, bu hareketliliği dengeleyecek yumuşaklıkta olması benzersiz bir şıklık yaratıyor. Evin dekorasyon anlayışına uygun, iç mimari stilini taçlandıracak bu tarz trend detaylar mekâna da ruh katıyor.
7) SAKİNLİĞİN RENKLERİ
Modada toprak renklerinin ve soft tonların yükselişiyle birlikte iç mimaride de benzer bir renk anlayışı hâkim olmaya başladı. Duvarlardan mobilya ve perdelere dek görebileceğimiz bu anlayış desenlere ve diğer dekoratif unsurlara da yansıyor. Toprak tonlarıyla uyumlu pastel renkler ve sakinleştirici nötr tonlar evinde huzurlu ve sıcak bir coşku isteyenlerin beklentilerine de karşılık veriyor. Bu sıcak tonlar tek bir rengin baskın olduğu şekilde değil farklı renklerin harmonisiyle sunuluyor.
8) IŞIK, BİRAZ DAHA IŞIK!
Doğal ışığı öne çıkaran ve doğal tonlarda sakin uygulamalar bu yılın en çok öne çıkan aydınlatma trendleri. Mekânın ışığı ile ilişkilendirilebilecek diğer unsurlar olarak mobilyalarda cam kullanımı, şeffaf ya da yansıma yapan malzemeler ve aynalar, el yapımı cam eşya ve aksesuarlar da evlerimizde yerlerini alacak. Ayrıca mekânsal düzenlemelerde mevsimsel olarak günışığından daha fazla yararlanmanın yollarını geliştirmek de önemli. Eşyaları evin günışığı kaynaklarına uygun bir biçimde konumlandırmaya dikkat etmek gerekiyor. Mutfak ya da banyo donanımlarına entegre tasarlanmış aydınlatma sistemleri de bir yandan kullanım kolaylığı sağlarken diğer yandan ortamın atmosferini daha sıcak kılıyor.
9) YUVARLAK VE YUMUŞAK HATLAR
2022 Yaz iç mimari trendlerinde mobilyalardan mutfak tezgâhlarına, aydınlatmadan dekoratif aksesuarlara dek keskin ve köşeliden ziyade yuvarlak ve yumuşak hatlar hâkim. Doğallığın bir ifadesi olan kıvrımlar evde huzur ve dinginlik arayışının bir yansıması da denilebilir. Bu organik hatlar doğadan gelen ilhamla yer yer dalgalı ve hatta amorf çizgilere dek uzanıyor. Böylece yaşam alanlarına daha sıcak ve misafirperver bir atmosfer yayılıyor.
10) DOĞANIN ENERJİSİNE ALAN AÇMAK
Son yıllarda fazlasıyla hissettiğimiz açık havada vakit geçirme ihtiyacı uzun süre kapalı kaldığımız iç mekânları da şekillendirmeye başladı. Uygun bir bahçesi, terası ya da verandası olan evlerde çiçek, ağaçsı bitkiler, hatta yenilebilir ürünler yetiştirmek sadece bir hobi olmaktan çıkıyor. Dünyanın her yerinde bitki severler “urban jungle” gibi trendleri takip ediyor ve doğanın sakinleştirici gücünü yaşam alanlarına taşıyor. Evin bitkilerin yeşil tonlarıyla canlanan köşelerinde hasır malzemeler, toprak saksılar gibi dekoratif ögeler de bu alanlara sanatsal bir dokunuş katıyor. Evcil dostlarınızla birlikte yaşıyorsanız doğanın enerjisine alan açarken size onların gözünden de bir bakış açısı verecek “Barkitecture” trendlerini mutlaka incelemenizi öneririz.